Anksiyete ve Terapi

anksiyete ve terapiAnksiyete Bozukluklarının Yaygınlığı

Dünya çapındaki istatistiklere bakıldığında kaygı bozukluklarının dünya genelinde oldukça yaygın olduğu görülmektedir. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre dünya nüfusunun yaklaşık %3.6’sı (yaklaşık 264 milyon kişi) kaygı bozukluğuna sahiptir. Ek olarak, yine dünya genelinde kadınların %4.6’sının ve erkeklerin de %2.6’sının kaygı bozukluklarından herhangi birini deneyimlediği bilinmektedir.

Bilişsel Davranışçı Terapilerin Anksiyete Bozuklukları Üzerinde Etkisi

Yapılan araştırmalar ilaçlar, psikoterapi ve bunların kombinasyonlarının duygusal veya davranışsal sorunları olan insanlara yardımcı olduğu ortaya koymaktadır. Bununla birlikte, farklı türden sorunlar, çeşitli tedavilere farklı şekilde yanıt vermektedir. Bu nedenle, doğru tedavi yöntemini seçmek kritik bir önem taşımaktadır. Tedavi seçiminiz, bilimsel kanıtların yanı sıra bu tedavileri deneme ve bunlara bağlı kalma isteğinizle de ilişkilidir. Seçim ne olursa olsun, bu seçenekler bir ruh sağlığı uzmanıyla beraber gözden geçirilmelidir.

Anksiyete Bozukluğu ve Terapi Verimliliği Üzerine Bilimsel Çalışmalar

Kaygı bozuklukları için bilişsel davranışçı terapi (BDT) ve antidepresan ilaçların faydalı olduğu gösterilmiştir. Araştırmalar genellikle psikoterapinin ilaçlardan daha etkili olduğunu göstermektedir. Bilişsel davranışçı terapi (BDT), yetişkin kaygı bozuklukları için ampirik olarak desteklenen tedaviler arasında önemli bir yere sahiptir. Yürütülen araştırmalar panik bozukluk, sosyal kaygı bozukluğu, obsesif-kompulsif bozukluk (OKB), yaygın kaygı bozukluğu (YAB) ve travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) için BDT’nin etkinliği açısından destek sağlamakta ve BDT’nin yetişkin kaygı bozuklukları için etkili bir tedavi olduğunu göstermektedir. Başka bir çalışmada BDT’nin kaygı spektrumu üzerindeki etkinliği incelenmiştir (Norton ve Price, 2007). Sonuçlar, tüm kaygı bozukluklarında BDT teknikleri kullanılan tedavileri alan bireyler ile tedavi uygulanmayan bireyler arasında önemli ölçüde fark olduğunu ortaya koymuştur.

BDT’nin odak noktası, kişinin yaşadığı kaygının tetikleyicileri ve semptomlarına pratik çözümler bulmaktır. Kaygı bozukluğu olan kişilerin %40’ından daha azı tedavi yöntemlerine başvurur. Bunu yapanlar ise çoğunlukla semptomlarında önemli bir azalma yaşarlar. BDT, bir terapistin semptomlarınızı yönetme becerilerini öğrenmenize ve sağlıklı alışkanlıklar geliştirmenize yardımcı olduğu bir terapi seanslarında uygulanır.

BDT ile kişilerin kaygılı oldukları zamanlarda, düşünme ve davranış biçimlerinde değişiklik yapmalarına yardımcı olarak kaygıyı azaltmak hedeflenir. BDT, kişilerin kaygıyı besleyen endişeli düşünceleri kesintiye uğratmasına ve değiştirmesine yardımcı olurken, aynı zamanda kaçınmacı davranışları azaltmaya da yardımcı olmayı amaçlar. Bu değişiklikler birlikte, ilaç kullanmadan kaygı belirtilerini azaltmaya yardımcı olur ve kaygının günlük yaşamları üzerindeki etkisini azaltır.

İlginizi çekebilecek diğer yazılarımız:

Bilişsel Davranışçı Terapi

Kabul Kararlılık Terapisi

Referanslar:

  1. American Psychiatric Association (2013) Diagnostic and statistical manual of mental disorders. 5th edition. Arlington: American Psychiatric Publishing.
  2. David, D., Cristea, I., & Hofmann, S. G. (2018). Why Cognitive Behavioral Therapy Is the Current Gold Standard of Psychotherapy. Frontiers in psychiatry9, 4. doi:10.3389/fpsyt.2018.00004
  3. Norton, P. J., & Price, E. C. (2007). A meta-analytic review of adult cognitive-behavioral treatment outcome across the anxiety disorders. The Journal of nervous and mental disease195(6), 521-531.
  4. Otte C. (2011). Cognitive behavioral therapy in anxiety disorders: current state of the evidence. Dialogues in clinical neuroscience13(4), 413–421.
  5. Stewart, R. E., & Chambless, D. L. (2009). Cognitive–behavioral therapy for adult anxiety disorders in clinical practice: A meta-analysis of effectiveness studies. Journal of consulting and clinical psychology77(4), 595.