Anksiyete Tedavisi
Anksiyete, ya da başka bir deyişle kaygı bozukluğu konforsuz bedensel belirtilerin de görüldüğü aşırı bir tedirginlik ve korku halidir. Anksiyete yaşayan kişilerde huzursuzluk, gerginlik, odaklanma sorunları, uyku sorunları, kolay sinirlenme gibi belirtiler görülür. Anksiyete bozuklukları en yaygın görülen ve bireylerin işlevselliklerini ve kişilerarası ilişkilerini derinden etkileyen psikolojik rahatsızlıklardan olduğu için anksiyete tedavisi oldukça önem taşımaktadır.
Anksiyete Bozukluğu Neden Olur?
Anksiyete bozukluğu, birden fazla faktörün bir araya gelmesiyle oluşabilir. Bazı yaygın nedenleri şunlardır:
1. Genetik faktörler: Aile öyküsünde anksiyete bozukluğu olan kişilerde, bu bozukluğun ortaya çıkma olasılığı daha yüksektir. Genetik faktörler, anksiyete bozukluğunun gelişmesinde rol oynayabilir.
2. Çevresel faktörler: Çocukluk dönemindeki olumsuz yaşantılar, stresli yaşam olayları, iş kaybı, boşanma, ciddi bir hastalık veya bir kaza gibi travmatik olaylar, anksiyete bozukluğu riskini artırabilir.
3. Beyindeki kimyasal dengesizlikler: Beyindeki kimyasal dengesizlikler, anksiyete bozukluğuna neden olabilir. Beyindeki serotonin, dopamin ve norepinefrin gibi kimyasalların dengesi, anksiyete belirtilerinde önemli bir rol oynar.
4. Tıbbi durumlar: Tiroid problemleri, kalp hastalığı, diyabet, astım ve diğer tıbbi durumlar, anksiyete bozukluğuna neden olabilir veya semptomlarını artırabilir.
5. İlaçlar: Bazı ilaçlar, anksiyete bozukluğuna neden olabilir veya semptomlarını artırabilir. Örneğin, kortikosteroidler, astım ilaçları, sinir sistemini etkileyen ilaçlar ve bazı diğer ilaçlar anksiyete belirtilerini artırabilir.
6. Kafein ve alkol: Kafein ve alkol, anksiyete belirtilerini artırabilir ve anksiyete bozukluğu geliştirme riskini artırabilir.
Sonuç olarak, anksiyete bozukluğu, genetik, çevresel faktörler, beyindeki kimyasal dengesizlikler, tıbbi durumlar, ilaçlar, kafein ve alkol tüketimi gibi birden fazla faktörün bir araya gelmesiyle ortaya çıkabilir.
Anksiyete Bozukluğu Hangi Toplumlarda Daha Sık Görülür?
Anksiyete bozukluğu, dünya genelinde yaygın bir rahatsızlıktır ve herhangi bir ırk veya etnik grupta görülebilir. Ancak, bazı araştırmalar belirli toplumlarda anksiyete bozukluğunun daha sık görüldüğünü göstermektedir.
Örneğin, bazı Asya ülkelerinde, özellikle de Çin ve Japonya’da anksiyete bozukluğu sıklığı daha yüksek olarak rapor edilmiştir. Buna karşılık, Avrupa ve Amerika’da anksiyete bozukluğu prevalansı daha düşüktür.
Bunun yanı sıra, bazı araştırmalar kadınlarda anksiyete bozukluğu görülme oranının erkeklere göre daha yüksek olduğunu göstermektedir. Bu farkın nedeni tam olarak bilinmese de, kadınların hormonal değişimler, çocuk yetiştirme sorumluluğu gibi faktörlerin, anksiyete bozukluğu riskini artırabileceği düşünülmektedir.
Anksiyete Tedavisinde Süreç
Kaygı duygusu hayattaki tehlikelere karşı önlem alabilmemiz ve tehdit içeren bir durum ile karşı karşıya kaldığımızda bu durum ile baş edebilmemiz için gerekli ve sağlıklı bir duygumuzdur. Ancak gerçek ve yaşamı tehdit eden bir tehlike içermeyen durumlarda kaygı seviyemizin aşırı olması bir kaygı bozukluğunun işareti olabilir. Örneğin, karanlık bir sokakta birinin bize silahını doğrultması durumunda kaygılanmamız gerçek bir tehlikedir ve bu durumda kaygılanmamız yaşamsal bir önem taşımaktadır. Ancak, sınava girerken, toplu taşıma araçlarını kullanırken, kalabalık ve kapalı yerlerde bulunurken nedensiz yere aşırı kaygılanmamız gerçek bir tehlike içermemektedir. Bu gibi durumlarda deneyimlediğimiz aşırı kaygı işlevsel olmamakta ve günlük hayatımızı etkileyen bir sorun oluşturabilmektedir.
Anksiyete bozuklukları sıklıkla psikoterapi ile başarılı şekilde tedavi edilebilir. Anksiyete tedavisinde en etkili tedavi yaklaşımlarının kabul kararlılık terapisi, bilişsel davranışçı terapi ve farkındalık teknikleri olduğu bilinmektedir. Tedavi sürecinde işlevsel olmayan düşüncelerin kaygı ve kaygının devam etmesine neden olan davranışlar üzerindeki etkisine odaklanarak ve farkındalık teknikleri ile kaygı ile baş etme becerilerinin kazandırılması amaçlanır.
Anksiyete Tedavi Sürecinde Psikolog Desteğinin Faydaları
Anksiyete bozukluğu olan kişilerin bir psikologla görüşmelerinin birçok faydası vardır. İşte bazıları:
1. Doğru tanı ve tedavi: Bir psikolog, anksiyete bozukluğunun nedenini ve şiddetini doğru bir şekilde tanımlayarak uygun tedavi seçenekleri sunabilir.
2. İlaçsız tedavi: Psikologlar, anksiyete bozukluğunun tedavisi için ilaçsız yöntemler kullanarak terapi yapabilirler. Bu yöntemler arasında bilişsel-davranışçı terapi, kabul ve kararlılık terapisi, duygu odaklı terapi, göz hareketleriyle duyarsızlaştırma ve yeniden işleme (EMDR) terapisi gibi yöntemler yer alabilir.
3. Tedaviye uyum sağlama: Psikologlar, anksiyete bozukluğu tedavisi sırasında hastalarına destek vererek ve motivasyonlarını artırarak, tedaviye daha iyi uyum sağlamalarına yardımcı olabilirler.
4. Stres yönetimi: Anksiyete bozukluğu olan kişilerin çoğu stresli durumlarda daha fazla kaygı yaşarlar. Bir psikolog, stres yönetimi teknikleri öğreterek, kişinin kaygı seviyesini kontrol etmesine yardımcı olabilir.
5. Kendine güven artışı: Anksiyete bozukluğu olan kişilerin bir psikologla çalışarak, özgüvenlerini artırabilecekleri bir ortam yaratılabilir. Bu da kişinin yaşam kalitesinin artmasına yardımcı olabilir.
6. Yaşam kalitesinde artış: Anksiyete bozukluğu olan kişilerin bir psikologla çalışarak, kaygılarını yönetmeleri ve zorlu durumlarla başa çıkmaları için gerekli becerileri öğrenmeleri mümkündür. Bu da kişinin yaşam kalitesinin artmasına ve daha mutlu bir hayat sürmesine yardımcı olabilir.
Bu nedenlerle, anksiyete bozukluğu olan kişilerin bir psikologla görüşmeleri faydalı olabilir. Ancak, her tedavi yöntemi gibi, psikolojik tedavi de kişinin ihtiyaçlarına ve durumuna göre özelleştirilmelidir.
Tedavi süreci ile ilgili ilaçsız anksiyete tedavisi yazımızı okuyabilir veya Kaygı Kliniği sayfamızı inceleyebilirsiniz.
Anksiyete Testi
Beck Anksiyete Ölçeği
Panik Atak Testi
Panik Bozukluk Şiddeti Ölçeği
Depresyon Testi
Beck Depresyon Ölçeği