Üniversite Yaşamına Adaptasyon
Üniversite yılları hayatımızın en önemli geçiş aşamalarından biri olmakla birlikte adaptasyon sürecini de beraberinde getirmektedir. Bir çok kişi evlerinden, ailelerinden ve güvenli çevrelerinden ilk defa ayrılmakta ve kendini tamemen yabancı olduğu bir şehirde ve sosyal çevrede bulmaktadır. Ayrıca, bu süreçte bir çok kararı tek başına vermesi ve sorumlulukları tek başına üstlenmesi gerekir. Kendi kimliğini bulma ve yetişkinliğe geçiş döneminde olan birey için oldukça kaygılı ve stresli bir süreç olabilmektedir ve önemli davranış ve uyum problemleri yaşayabilmektedir. Bu zorluklarla ve yaşamındaki önemli değişikliklerle nasıl baş edebileceğimizi bilmek ise bu adaptasyon sürecini daha kolay hale getirir.
Her bireyin adaptasyon süreci farklıdır.
Aile ve arkadaş desteğinin bir anda kesildiği ve önemli sorumluluklar üstlenildiği bu dönemde, öğrencilerin yaşadıkları zorluklar ve uyum süreçleri farklılıklar göstermektedir. Adaptasyon süreci ile anne-babaya aşırı bağımlılık, kişiler arası ilişkilerde güçlükler, kişilik özellikleri, psikolojik kırılganlık, sorun çözme becerileri gibi faktörler arasında ilişki bulunmaktadır.
İyi bir adaptasyon süreci yeni ve karmaşık bir dünya ile uzlaşma, öğrenmek için içsel motivasyon geliştirme, iyi bir zaman ve para yönetimine sahip olma, derslere katılım sağlama gibi bileşenleri içerir. Öğrencilerin üniversiteye uyum sürecini zorlaştıran en önemli etkenlerin ise akademik zorluklar, yeni ve zor hedefler, finansal yetersizlikler ve sosyal izolasyon olduğu bilinmektedir.
Bu süreci kolaylaştırmak için neler yapılabilir?
Öncelikle üniversite yaşamına geçiş dönemi bir çok değişikliği beraberinde getirdiği ve önemli sorumluluklar yüklenildiği bir süreç olduğu için belli bir seviyede kaygılanmak ve stres beklenilen ve normal tepkilerdir. Bu olumsuz duyguları bir çok öğrenci yaşamaktadır ve azalması için kendimize zaman tanımalıyız.
Kendimizi yalnız, üzüntülü ya da kaygılı hissettiğimizde bize en iyi gelecek olan ise sosyal destektir. Yeni arkadaşlıklar kurarak çevremizi genişletmek ya da güvendiğimiz insanlara yaşadığımız özlem ya da kaygı gibi duygularımızı anlatmak onların baş etme yöntemlerini öğrenmek bize farklı bakış açıları kazandırabilir.
Son olarak, her ne kadar zorlu bir süreç olsa da, şehir dışında üniversite eğitimi ve bir çok sorumluluk üstlenmek bireyin gelişimi için oldukça faydalı bir süreç olabilmektedir. Bu nedenle farklılıklarla yaşamayı bir öğrenme fırsatı olarak değerlendirmek ve geçmişteki yaşama saplanmak yerine ana odaklanarak keyfini çıkarmaya çalışmak uyum süreci için faydalı olabilir.
Bu konuyla ilgili sınav kaygısı yazımızı okuyabilir veya yardıma ihtiyaç duyuyorsanız bireysel terapi için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Duygu-Durum Serisi
Stres Nedir
Tüm istek ve ihtiyaçlarımızın otomatik olarak karşılandığı bir dünya çok basit ve kolay olurdu. Ancak gerçek hayatta, hem kişisel hem de çevresel birçok engel önümüze çıkar. Bizim de bu engellerle başa çıkmamız ve hayatın taleplerine uyum sağlamamız gerekir. Başa çıkma kaynaklarımızı ve yeteneklerimizi aşan engeller karşımıza çıktığında, zorlandığımızda, ortaya çıkan psikolojik duruma stres denir. Yani […]
Aleksitimi Nedir
ALEKSİTİMİ (DUYGU KÖRLÜĞÜ) Aleksitimi, duygularla ilgili sorunları tanımlamak için geniş bir terimdir. Aslında, Freudyen teorilerde kullanılan bu Yunanca terim; “duygu için hiçbir kelime yok” anlamına gelir. Net olarak bilinmemekle birlikte, 10 kişiden 1’inde aleksitimi olduğu tahmin edilmektedir. Aleksitimi; bireyin kendi duygularını tam olarak anlayamaması, bunları iyi bir şekilde ifade edememesi ve sosyal normlara uygun bir […]
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Nedir? DEHB; bireyin işlevsel bir günlük hayat geçirmesini ve hayattaki başarısını engelleyen kalıcı bir dikkatsizlik ve/veya hiperaktivite ve dürtüsellik örüntüsü ile karakterize nörogelişimsel bir bozukluktur. DSM-5 (Mental Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı 5. Basım) üç çeşit DEHB tanımlamaktadır. Bunlar; (1) Dikkat eksikliğinin ön planda olduğu tip, (2) Hiperaktivite-dürtüselliğin ön […]
Damgalama (Stigmatizasyon)
Damgalama (Stigmatizasyon) Nedir? Psikolojik bozukluklara sahip bireylerin yaşam kalitesinin düşmesi; sadece bu psikolojik bozuklukların neden olduğu semptomlar, sıkıntı ve engellerden kaynaklanmaz. Yaşam kalitesindeki düşüş ve bu bireylerin yaşadığı kişisel hedef kayıpları; psikolojik sağlığa ve psikolojik sağlık desteklerine eşlik eden damgalamayı benimseyen bireyler tarafından da olabilir. Damgalama kavramını literatüre kazandıran Goffman’a göre damgalama; damgalanan bireyin bir […]
Bipolar Bozukluk
BİPOLAR BOZUKLUK NEDİR? Bipolar bozukluk, diğer adıyla manik-depresif bozukluk, çoğunlukla kişilerde duygusal olarak iki uçta yüksek (mani) veya düşük (depresyon) duygu durum geçişlerine neden olan bir mental bozukluktur. Depresif epizodu deneyimleyen kişiler kendilerini üzgün ve umutsuz hissederken gündelik aktivitelere duydukları ilgide de azalma görülür. Bunun tam tersi olarak kişinin duygu durumu mani ya da hipomani […]
Rüminasyon
Sürekli Düşünüp Durma: Ruminasyon Boş vakitlerinizde, uyumaya çalışırken, yolda yürürken, arabada, yemek yerken kısacası çok fazla odaklanmanızı gerektirmeyen çoğu aktivite sırasında zihninizden atamadığınız düşünce döngüsüne kapıldığınız oldu mu? Sizi rahatsız eden, ne yaparsanız yapın susturamadığınız düşünceler.. Zihnin geviş getirmesi olarak da nitelendirilebilen bu durum psikolojide “ruminasyon” olarak tanımlanmaktadır. Ruminasyon, zihinsel aktiviteleri bölen ve geçmişte bize […]
Psikolojik Sağlamlık
PSİKOLOJİK SAĞLAMLIK VE MENTAL ESNEKLİK Yaşamımız boyunca bizi derinden etkileyen, sarsan, korkutan olumsuz yaşam olaylarıyla karşılaşmamız oldukça olasıdır. Bazen biz yaşamasak bile etrafımızdaki insanların sevdiklerini aniden kaybettiklerine, ağır hastalıklarla mücadele ettiklerine ya da iflas gibi çok zorlayıcı deneyimlerle karşı karşıya kaldıklarına şahit oluruz. Bu yaralayıcı olaylar benzer gibi gözükse de kişilerin bu olaylara verdiği tepki […]
Kişilik Bozukluğu Nedir?
KİŞİLİK BOZUKLUĞU NE ANLAMA GELMEKTEDİR? Kişilik, bir insanı diğer insanlardan farklı kılan düşünce, duygu ve davranış biçimlerini içermektedir. Bireyin kişiliği; kalıtsal özellikler, deneyimler ve çevresel faktörlerden çerçevesinde gelişir ve oluşur. Kişilik bozuklukları, genellikle ergenlik ve genç yetişkinlik döneminde başlayan, toplumun ve kültürün beklentilerinden sapan, sıkıntıya veya günlük işleyişte sorunlara neden olan beklenenden önemli ölçüde farklı […]
Tükenmişlik Sendromu
Tükenmişlik Sendromu Nedir? İnsanların farklı stres kaynakları olduğu bilinmektedir. İş odaklı stres kaynaklarında azalma olmadığında, stresörlere sürekli olarak maruz kalmak fiziksel, zihinsel ve duygusal yorgunluğu sebep olabilir. Bunun sonucu olarak da olumsuz psikolojik ve fiziksel sonuçları olan tükenmişlik ortaya çıkmaktadır. Tükenmişlik sendromu ilk olarak Freudenberger (1974) tarafından yavaş ve sinsice ilerleyen, iş kaynaklı talepler sonucu […]
Cinsel Yönelim ve Cinsel Kimlik
Cinsel Yönelim ve Cinsiyet Kimliği Nedir? Cinsel yönelim ve cinsel kimlik doğru ve güvenilir bilgi edinme noktasında büyük hassasiyet gerektiren kavramlardır. Cinsel yönelim kişinin çoğunlukla cinsel veya romantik çekim duyduğu cinsiyeti ifade eder. Kişinin cinsel yönelimini hemcinsleri oluşturmaktaysa bu cinsel yönelim homoseksüellik olarak adlandırılmaktadır. Eğer kişi hem kendi cinsine hem de karşı cinse ilgi duyabilmekteyse […]