Derealizasyon Nedir?
Derealizasyon (Yabancılaşma) Nedir?
Derealizasyon, gerçeklik duygusunun kaybolduğu bir zihinsel durumdur ve bireyin kendini gerçek dünyadan kopmuş, yabancılaşmış hissetmesine neden olur. Bu rahatsızlığın altında yatan nedenler karmaşık olabilir ve birden fazla faktörün etkileşimi sonucunda ortaya çıkabilir. Ayrıca, bazı bireylerin derealizasyonu geliştirme riski diğerlerine göre daha yüksek olabilir.
Derealizasyonun Nedenleri ve Risk Faktörleri
- Anksiyete bozuklukları: Yabancılaşma genellikle anksiyete bozukluklarıyla ilişkilidir. Panik ataklar, genel anksiyete bozukluğu, sosyal anksiyete bozukluğu gibi anksiyete bozukluklarına sahip olan bireylerde derealizasyon daha sık görülebilir.
- Travma veya stres: Travmatik olaylar veya yoğun stres, yabancılaşmanın ortaya çıkmasında önemli bir rol oynayabilir. Örneğin, ciddi bir kaza, doğal afet, savaş gibi travmatik olaylar sonrasında derealizasyon belirtileri gelişebilir.
- Madde kullanımı: Bazı uyuşturucu maddeler, derealizasyonu tetikleyebilir veya mevcut belirtileri şiddetlendirebilir. Özellikle halüsinojenik maddelerin kullanımı yabancılaşma deneyimini artırabilir.
- Uyku bozuklukları: Uyku düzeninin bozulması veya uyku kalitesinin düşmesi, yabancılaşma riskini artırabilir. Uykusuzluk, düzensiz uyku saatleri veya uyku apnesi gibi uyku bozuklukları yabancılaşma belirtilerini şiddetlendirebilir.
- Depresyon: Yabancılaşma, depresyon ile de ilişkilendirilebilir. Depresyonu olan bireylerde derealizasyon belirtileri daha sık görülebilir.
- Kişilik özellikleri: Bazı kişilik özelliklerinin yabancılaşma riskini artırdığı düşünülmektedir. Örneğin, disosiyatif özelliklere sahip olan bireylerde derealizasyon daha sık görülebilir.
- Çocuklukta travmatik deneyimler: Çocuklukta yaşanan ciddi travmatik olaylar veya istismar, yabancılaşma riskini artırabilir. Çocukluk dönemindeki travmatik deneyimlerin etkisi ileriki yaşlarda derealizasyon gelişimine katkıda bulunabilir
- Nörolojik faktörler: Beyin kimyasındaki dengesizlikler veya sinir sistemiyle ilgili sorunlar derealizasyonun ortaya çıkmasında rol oynayabilir. Örneğin, migren, epilepsi gibi nörolojik bozuklukları olan bireylerde derealizasyon belirtileri daha sık görülebilir.
- Genetik yatkınlık: Genetik faktörlerin derealizasyon riskini etkilediği düşünülmektedir. Ailesinde derealizasyon geçmişi olan bireylerde bu rahatsızlığı geliştirme olasılığı daha yüksek olabilir.
- Aşırı stresli yaşam tarzı: Yoğun stres altında yaşayan bireylerde derealizasyon riski artabilir. Zorlu çalışma koşulları, ilişki sorunları, maddi sıkıntılar gibi sürekli stres kaynaklarına maruz kalmak derealizasyonun ortaya çıkmasını tetikleyebilir.
Derealizasyonun Farklı Tipleri ve Özellikleri
Derealizasyon, farklı şekillerde ortaya çıkabilen ve çeşitli özelliklere sahip olan farklı tipleri içerebilir. İşte derealizasyonun farklı tipleri ve özellikleri hakkında daha fazla bilgi:
- Dışsal Derealizasyon: Bu tip derealizasyonda birey, çevresindeki nesnelerin, insanların veya ortamın gerçeklik duygusunu yitirdiğini hisseder. Nesnelerin boyutları, şekilleri veya renkleri değişmiş gibi algılanır. Aynı zamanda, kişi etraflarındaki dünyanın “gerçek” olmadığını veya bir rüya gibi olduğunu düşünebilir.
- İçsel Derealizasyon: İçsel derealizasyon, kişinin kendini gerçeklikten kopmuş veya yabancılaşmış hissettiği bir deneyimi ifade eder. Birey, kendi bedenine, düşüncelerine veya duygularına yabancılaşmış bir şekilde bakar. Kendi varlığı veya kimliği hakkında şüpheler ortaya çıkabilir ve “gerçek” bir insan gibi hissetmekte zorluk yaşanabilir.
- Zaman Derealizasyonu: Bu tip derealizasyonda birey, zamanın gerçekçi bir şekilde algılanamadığını hisseder. Zamanın yavaşladığı veya hızlandığı hissi ortaya çıkabilir. Geçmiş, şimdi ve gelecek arasındaki ayrım bulanıklaşabilir ve zamanın akışıyla ilgili tutarsızlık hissi oluşabilir.
- Değişken Derealizasyon: Bu tip derealizasyonda birey, derealizasyon deneyimini aralıklı olarak yaşar. Belirli durumlar veya stresli zamanlarda derealizasyon belirtileri ortaya çıkabilir, ancak diğer zamanlarda gerçeklik duygusu normale dönebilir. Bu değişkenlik, derealizasyonun daha zorlu bir şekilde tanımlanmasını ve yönetilmesini sağlar.
- Sürekli Derealizasyon: Bu tip derealizasyonda ise birey, sürekli olarak gerçeklik duygusunun kaybolduğunu hisseder. Derealizasyon belirtileri devamlı olarak mevcuttur ve bireyin günlük yaşamını etkiler. Bu durum, bireyin sürekli bir yabancılaşma veya düş gibi bir deneyim içinde olduğunu hissetmesine neden olur.
Derealizasyonun Psikolojik ve Fiziksel Etkileri
Derealizasyon hem psikolojik hem de fiziksel açıdan çeşitli etkilere sahip olabilir:
Psikolojik Etkiler:
- Kaygı ve Panik: Derealizasyon, bireyde yoğun bir kaygı ve panik duygusu yaratabilir. Gerçeklik hissinin kaybolması ve kendini yabancılaşmış hissetme, kişinin güvensizlik ve endişe hissetmesine yol açabilir.
- Depresyon: Derealizasyon, kişinin yaşamdan kopuk hissetmesine ve kendini mutsuz, umutsuz veya boş hissetmesine neden olabilir. Bu durum, depresif belirtilerin ortaya çıkmasına katkıda bulunabilir.
- Öz Kimlik Sorunu: Derealizasyon deneyimi, kişinin kendine yabancılaşmasına ve öz kimlik sorunları yaşamasına neden olabilir. Kişi, kendi düşünceleri, hisleri ve bedeni hakkında şüpheler yaşayabilir.
- Dikkat ve Odaklanma Sorunları: Derealizasyon, kişinin dikkatini dağıtabilir ve odaklanma yeteneğini etkileyebilir. Zihinsel bulanıklık, bellek sorunları ve karar verme güçlükleri gibi belirtiler ortaya çıkabilir.
- Sosyal İzolasyon: Derealizasyon, kişinin sosyal etkileşimlerden uzaklaşmasına ve sosyal izolasyon yaşamasına neden olabilir. Gerçeklik duygusunun kaybolması, diğer insanlarla bağlantı kurmayı zorlaştırabilir.
Fiziksel Etkiler:
- Baş Ağrısı ve Baş Dönmesi: Derealizasyon, baş ağrısı ve baş dönmesi gibi fiziksel belirtilere yol açabilir. Bu belirtiler, gerçeklik duygusunun kaybolması ve zihinsel stres nedeniyle ortaya çıkabilir.
- Yorgunluk ve Uyuşukluk: Derealizasyon deneyimi, kişinin sürekli yorgunluk hissi yaşamasına ve enerji eksikliği yaşamasına neden olabilir. Uyuşukluk ve halsizlik gibi fiziksel belirtiler yaygın olabilir.
- Sindirim Sorunları: Derealizasyon, sindirim sistemi üzerinde de etkili olabilir. Mide bulantısı, sindirim problemleri, iştah değişiklikleri ve karın ağrısı gibi sorunlar
Psikoterapinin Derealizasyon Üzerindeki Etkinliği Hakkında Araştırma Örnekleri
Derealizasyonun etkin tedavisi için psikoterapi sıklıkla önerilmektedir. İşte derealizasyon ve psikoterapinin etkinliği üzerine yapılmış araştırmalardan bazı örnekler:
- Simeon, D., et al. (2011): Bu çalışmada, 15 derealizasyon hastası bilişsel davranışçı terapi (BDT) aldı. Tedavi sonucunda, hastaların derealizasyon belirtilerinde önemli bir azalma olduğu ve bu azalmanın tedavinin sonunda ve 3 aylık takip döneminde de devam ettiği bulundu.
- Michal, M., et al. (2007): Bu araştırmada, 26 derealizasyon hastası 10 haftalık bilişsel terapiye katıldı. Tedavi sonucunda, hastaların derealizasyon belirtilerinde belirgin bir azalma olduğu ve bunun yanı sıra depresyon ve anksiyete belirtilerinde de iyileşme olduğu gözlendi.
- Loewenstein, R.J., et al. (1999): Bu çalışmada, 14 derealizasyon hastası bilişsel-davranışçı terapi ve ilaç tedavisi kombinasyonunu aldı. Tedavi sonucunda, hastaların derealizasyon belirtilerinde belirgin bir azalma olduğu ve bu azalmanın 1 yıl boyunca devam ettiği bulundu.
- Hunter, E.C.M., et al. (2004): Bu araştırmada, 12 derealizasyon hastası bilişsel terapi aldı. Tedavi sonucunda, hastaların derealizasyon belirtilerinde önemli bir azalma olduğu ve bu azalmanın 3 aylık takip döneminde de devam ettiği gözlendi.
- Thompson, B.L., et al. (2017): Bu araştırmada, derealizasyon ve depresyon semptomları olan 51 katılımcı, ACT tabanlı bir grup terapisine katıldı. Terapi sonucunda, katılımcıların derealizasyon ve depresyon belirtilerinde anlamlı bir azalma olduğu ve bu azalmanın tedavinin sonunda ve 6 aylık takip döneminde de sürdüğü bulundu.
- McManus, F., et al. (2013): Bu çalışmada, derealizasyon belirtileri olan 70 katılımcı, ACT ve diğer bilişsel davranışçı terapi tekniklerinin bir kombinasyonunu içeren bir terapi programına katıldı. Terapi sonucunda, katılımcıların derealizasyon, anksiyete ve depresyon belirtilerinde belirgin bir azalma olduğu ve bu azalmanın 6 aylık takip döneminde de devam ettiği gözlendi.
- Villemarette-Pittman, N.R., et al. (2015): Bu araştırmada, derealizasyon semptomları olan 20 katılımcı, ACT tabanlı bir terapi programına katıldı. Terapi sonucunda, katılımcıların derealizasyon belirtilerinde anlamlı bir azalma olduğu ve yaşam kalitesinde bir iyileşme olduğu bulundu.
- Shahar, B., et al. (2009): Bu çalışmada, derealizasyon belirtileri olan 30 katılımcı, ACT tabanlı bir terapi programına katıldı. Terapi sonucunda, katılımcıların derealizasyon belirtilerinde azalma olduğu ve daha iyi bir yaşam tatmini elde ettikleri gözlendi.
Derealizasyon ve Psikolojik Destek
Derealizasyonun nedenleri ve risk faktörleri karmaşık ve çok yönlüdür. Bu faktörlerin etkileşimi, her bireyin derealizasyon deneyimini farklı kılabilir. Ancak, belirtilerin farkında olmak ve profesyonel yardım aramak, tedavi sürecinin başarılı olmasında önemli bir adımdır. Bir psikolog veya psikiyatrist, derealizasyonun nedenlerini ve bireye uygun tedavi seçeneklerini belirleyebilir. Ayrıca, derealizasyonun belirtilerini azaltmaya ve yaşam kalitesini iyileştirmeye yardımcı olacak stratejileri öğretebilir. Bu konuda dilerseniz Nora Psikoloji’nin deneyimli ekibinden yüz yüze terapi ile İzmir’de veya online psikolojik danışmanlık ile dünyanın her yerinden destek alabilirsiniz.
İlginizi çekebilecek diğer yazılarımız: