Rüminasyon Nedir?

ruminasyonSürekli Düşünüp Durma: Ruminasyon

Boş vakitlerinizde, uyumaya çalışırken, yolda yürürken, arabada, yemek yerken kısacası çok fazla odaklanmanızı gerektirmeyen çoğu aktivite sırasında zihninizden atamadığınız düşünce döngüsüne kapıldığınız oldu mu? Sizi rahatsız eden, ne yaparsanız yapın susturamadığınız düşünceler..

Zihnin geviş getirmesi olarak da nitelendirilebilen bu durum psikolojide  “ruminasyon” olarak tanımlanmaktadır. Ruminasyon,  zihinsel aktiviteleri bölen ve geçmişte bize olumsuz etkileri olan olaylarla ilgili tekrarlayan düşüncelerin zihinde yankılanması durumudur. Ruminasyondan muzdarip kişilerde zihnin uçuşması da söz konusudur. Zihinleri geçmiş ve gelecek arasında gidip gelen ve düşüncelerle dolu olan kişiler içinde bulundukları ana odaklanmakta güçlük çekerler. Bu düşüncelerin içerikleri çoğunlukla yaşadıkları olaylarla ilgili “ başka türlü olsaydı nasıl olurdu? Bu cevabı verseydim daha iyiydi ya da neyi yanlış yaptım da bu benim başıma geldi?” gibi çıkarımlar ve daha iyi sonuçlar doğurabilecek olası senaryolardır.

Yaşadığımız olumsuz olayları düşünerek gelecek için ders çıkarmak ya da geçmiş deneyimlere bakarak problem çözme becerilerimizi geliştirmek bu deneyimleri bir öğrenme ve gelişme aracı olarak kullanmamızı mümkün kılabilir. Fakat ruminasyon bundan biraz daha farklı olarak otomatik ve istemsiz biçimlerde zihnimizde belirir. Tekrar tekrar zihni meşgul ederek kişi tarafından durdurulması güç bir hal gelebilir ve kişinin yaşam kalitesini olumsuz yönde etkiler.

Temelinde, bireylerin geçmişi değerlendirirken objektif bakmaktan uzaklaşarak daha çok olumsuz olay ve sonuçlara odaklanmaları, bu olumsuzlukları kendileriyle ilişkilendirmeleri, genellemeleri ve başarılarını küçümsemeleri gibi düşünce hataları yatar. Bu nedenle kişiler sorunlarının çözümü ve gelecek konusunda daha karamsar bir hal alarak kendilerine olan güvenlerini ve geleceğe olan inançlarını kaybedebilirler bu da çözüme ulaşmak için gerekli adımları atmayı güçleştirebilir.

Aşırı Düşünme (Ruminasyon) Kimlerde Daha Sık Görülür?

Ruminatif düşünce çoğunlukla depresif duygu durumu yaşayan, anksiyete seviyesi yüksek, obsesif düşünce yapısına sahip kişilerde ve travma sonrası stres bozukluklarında ve yeme bozukluğu gibi problemlerle ilişkili olarak da görülebilir. Temelinde çoğunlukla belirsizlik ve geleceğe yönelik yoğun kaygı duyma, depresif düşünce örüntüsü, rahatsız edici duyguları ve durumları uzaklaştırma arzusu, ve kaygı duyulan olayı kontrol edebilmeye yönelik çabalama gibi durumlar görülür. Geçmişte travma yaşamış olmak, ailede psikolojik bozukluk öyküsü, kronik hastalıklar ve kronik strese maruz kalmak gibi yaş ve cinsiyetle ilişkili farklılıklar da kişilerin ruminasyon yaşama olasılıklarını etkileyebilir. Örnegin, ergenlik döneminde ki kız ve erkeklerle yapılan araştırmalar kadınların erkeklere oranla ruminasyona daha yatkın olduğunu göstermiştir. Bunun yanında belirli bir yaştaki yetişkinlerin genç yetişkinlere oranda daha az ruminasyon yaşadıkları gözlemlenmiştir.

Rüminasyonun Sosyal Hayat ve İlişkilerdeki Etkileri

Rüminasyon, bireysel psikolojik sağlık sorunlarının yanı sıra sosyal ve ilişkisel boyutlarda da olumsuz etkiler yaratabilir. Rüminasyon, kişinin kendi düşüncelerine kapılması, diğer insanların farkında olmaması ve iletişim ve etkileşim eksikliği ile sonuçlanabilir.

Rüminasyon yapan kişiler genellikle diğer insanlarla daha az ilgilenirler, onların farkında değillerdir ve diğer insanların davranışlarını ve sözlerini düşündükleri kadar yargılamaktan kaçınırlar. Bu, sosyal çevrelerindeki diğer insanlarla iletişimlerinin zayıflamasına ve sosyal izolasyona yol açabilir.

Ayrıca, rüminasyon yapan insanlar genellikle başkalarına karşı daha az sabırlı ve hoşgörülüdürler. Bu durum, ilişkilerin bozulmasına ve diğer insanlarla olan etkileşimlerin zorlaşmasına neden olabilir.

Rüminasyon ayrıca sosyal kaygı ile de ilişkilidir. Rüminasyon yapan insanlar, başkalarının kendileri hakkında ne düşündüğü ve onları nasıl değerlendirdiği konusunda endişelenirler ve bu nedenle sosyal ortamlarda rahat hissetmezler. Bu, sosyal kaygının artmasına ve kişinin kendisini izole etmesine neden olabilir.

Sonuç olarak, rüminasyonun sosyal ve ilişkisel boyutları olumsuz etkilere neden olabilir. Rüminasyon yapan kişiler, diğer insanlarla iletişimlerini sınırlayabilir, sosyal kaygıları artabilir ve diğer insanlarla olan ilişkileri zorlaştırabilir.

Ne Zaman Destek Almalıyım?

Zaman zaman bizi kötü hissettiren olaylar yaşamak, bu duygulardan uzaklaşarak iyi hissetmek istemek her insanın yaşadığı doğal deneyimlerdir. Fakat bazen bu kurtulma çabası ileri bir boyuta geçerek zihnimizin ve vaktimizin çoğunu işgal eden bir hal alabilir ve başka problemlerin habercisi olabilir. Bu nedenle, bu ruminatif düşünceler aile, iş ve özel hayatınızdaki işlevselliğinizi etkiliyor ve hayatta yapmak istediklerinizi engelliyorsa profesyonel destek almayı düşünebilirsiniz. Bu konuyla ilgili psikologlarımızdan yüz yüze veya online terapi ile destek almak için psikologlarımız sayfasını inceleyebilirsiniz.

Bu içeriği paylaşın